Aba vahtı yaba, yaba vahtı aba alınır
Acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur.
Adın erli, başın çorlu (dertli kuması olan)
Ağzın aşda ise gözün işde, dostda olsun
Ah alan onmaz, ah yerde kalmaz
Akı kürek, kürek atarlar; karayı direm direm satarlar
Akıl yiğide sermayedir
Akılsız evlat ninesin dünya malını, akıllı evlat ninesin baba malını
Aldığın karının ya gülüşü, olmalı ya da kömüşü (manda)
Allah dağına göre duman verir
Allah emretmeyince kuş kanadını kıpırdatmaz
Alma uzun saçlının ahını, göğden indirir şahini
Altın işikli gümüş işikliye; gümüş İşikli altın işikliye muhtaç
Ananın çenberi başına olsun
Anadan kuruya yimek ne kar ider, anadan deliye öğüt ne kar ider
Ana ölünce baba apça olur (amca)
Arap eli öpmeyinen, dudak kara olmaz
Arık ayıklanır, ad ayıklanmaz
Arı sırrı kan sım
Aşk ağladır, dert söyledir
At ile avrat yiğidin bahtına
Atdan düşen ölmez, işşekden düşen ölür
Avrat başından damı kaşından belli olur
Ayda gelen söğen, yılda gelen soğan
Ayın onbeşi aydınlık ise, onbeşi karanlıktır
Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır
Az vir çok yalvar, çok vir az yalvar
Baba baca tütünü kor gider, ana güder kuzuyu
Bana ne oldu dime bana ne olacak di
Bakımsız yongayı sil alır, sil almassa yil alır
Baş yoldaşı sağ olursa, sandık içinde kumaş
Bebeler birbirinden huy kapar, ayranlarına su katar
Beylik vİrmeyinen, yiyidik vurmayınan
Bıktım usandım hüsnü güzelden, usanmadım huyu güzelden
Bir adamın ya anası olmalı ya ainesi
Bir baş gelince bir baş kalkar
Bir dalın gölgesinde bin koyun eylenir
Bir dirhem et bin dirhem ayıp örter
Bir evde iki kız biri çuvaldız biri biz bir evde iki oğlan
Biri dövlet biri mihnet
Bir göz ağlarken, bir göz gülmez
Bir hatır iki hatır ücünde vur yatır
Bir insanın dostu da olmalı düşmanı da
Bin bilirsen de bir bilene sor
Danışan dağ aşmış danışmayan da yolda kalmış
Bizim kız bizden -kaçar başın örter arkasın açar
Borçlu olup düşünmektense, uyuz olup kaşınması iyidir
Borcun iyisi vermek derdin iyisi ölmek
Boşanıp erine varma, sevip oynaşına varma
Boşluk uyku getirir, uyku hastalık getirir, hastalık ölüm getirir
Boşluk şeytanın eskeri, hiç olmassa bir çöp al dişini kurcala
Buyurmadan tutan evlat, çağırmadan kakan avrat, orada olur devlet
Büyük dağın büyük dumanı olur
Büyük lokma yi büyük söz söyleme
Besle karkayı oysun gözünü
Canın nerde yüreğin orda
Çayakar, gözüm bakar
Çaya giren donsuz, üstüne gelen yolsuz
Çıra dibi karanlık olur
İl testi dibi, akraba tas dibi
Çocuk kısmısı hem dost hem düşman olur
(Çömlek ateşten inince kaynaması durur, tencere inince kaynamada devam eder)
Dağ başında duman, yiğit başında boran eksik olmaz
(Boran şimal türkçesinde kar fırtınasına derler)
Dam dolusu tükenmiş, damlayan tükenmemiş
Daş büyüğü değil yaş büyüğü
Davet hak gitmeyen ahmak
Deli ile uğraşmadan çalıyı dolaşması iyi
Deli kız evde, delikli taş yirde kalmaz
Deli öğer de akıllı yirer
Demir ıslanmaz deli uslanmaz
Dert bulaşmadan pislik bulaşması iyidir
Dertsiz başı tepeye höyük itmşiler
Dert saklayanda kalır
Dertden ölmez de metden ölür (met çelik çomak)
Deve büyük çölde gezer, şahin küçük kol da gezer
Deve deve yerine ıhar
Dilin kendi küçük cürmü büyük
Dime sımnı dostuna, dostunun da dostu olur dir dostuna
Din olan yerde kin olmaz
Dost kazan dost düşman anandan da doğar
Döğülmedik aşın yarması yenmez
Dünya dört kuplu tekne ikisinden kadın ikisinden irkek
Düşme; düşenin dostu olmaz
El eli yur el de yüzü yur
Elin işlesin de ağzın gevişlesin
Erkeğin gözü dört olur kendinizi derleyin toplayın
Eskisi küllüğe yenisi bolluğa
Ev alma komşu al
Gam, kasavet insan içindir
Gavurun işşeği zenginin döşeği, fıkaranın uşağı kıymatlı olur
Geldi gitmez kurban kabul itmez
Gelin oldum niye yaradım, gice tummanımı yitirdim onu aradım
Giriden baktım yişil türbe içine girdi mestafurullah töğbe
Gök gürlerneyince Allah Allah demeyiz
Gönlün yazı olur kışı olur
Gönül dediğin bir sırça saray, kırıldı, mı yapılmaz
Gönül her yeri gezer
Gözeli gözel diyi sevmeli, çirkini Allah için
Gözellerde gözü kalır bedestende donu kalır
Göz görmeyince gönül katlanır
Göz uyur kalb uyumaz
Gözüm yabanda, göynüm çobanda değil
Gün battı gavur yattı
Halat işler el öğünür
Hamamda kuman, çayda taşın belli olsun
Hayır an işine ,hayır gelsin başına
Hayırsız duvara çalma çamur, bir gün olur emeklerin boşa gider
Hazıra han, yanana külhan dayanmaz
Helikten kovdum delikten ,çıktı
Helvanın zahanını kızım yalasın, haside tavasını gelinim yalasın
Her işin bitti de hoşafın mı kaldı
Her karının bir haykırması olur
Herkes gendi kazandığını gendi yise karnı anbar olur
Herkes zanaatının kijIesidir
Hırsızlık bir ekmekten, kahbelik bir öpmekten
Iscağınan, zenginlikten zarar gelmez
'iftira taştan katıdır
İki el bir boğaz için
İki kaynar bir coşar, uluk aşı tiz bişer
İleç ilenenin, torba dilenenin
İl ilen sidik yarıştıracam diyi kasığım patlatma
İlk baht, altın taht
İlk kocan hammalın son kocan dellalın
İl udu Allah korkusu
İl üstünde göynek eskimez
İndirici bindirici bir Mevla
İnsan bir tabak çamur, nereye atsan oraya yapışır
İnsan insana muhtaç olmasaydı her birimizi bir dağda yaratırdı
İnsan kür küne göre kösülmeli
İr evlenen döL, ir kalkan yol alır
İrkek getirir; kadın yitirir
İrkek korkusu Allah korkusu
İrken süpür il görsün, akşam süpür er görsün
Kalbur kadar evin gözer kadar işi olur
Kapat kapucuğunu, met et komşucuğunu
Kapıdan girmeyinen dibe giçilmez, aşk olmayınca dolu içilmez
Allah emretmeyince Sırat giçilmez
Kapaksız kaynamış, buğusuz bişmiş
Parayı harcamak kazanmaktan zordur
Kapıya geleni hızır bil, ne virirsen hazır bil
Kardaşdan karın yakındır
Kara keçiyi gören tulumca yağ sanır
Kara kız kayadan uçtu gaygısı bana düşdü
Karalar kart olur, öpmesi sert olur, bir gün öpene bin yıl dert olur
Kavakta nar olmaz, kötülerde ar olmaz
Kırk yılda bir kadın sözü tutmalı
Kırk yıl kıtlık olmuş ta dilencilede işik beslemeleri aç kalmamış
Kış gözü kara olur
Kışın işi yazın yimişi bololur
Kıza kıskı, sapana baskı olmalı
Kız kapısı, naz kapısı
Kızlık beylik, gelinlik rezillik Kitli kapı, kutlu kapı
Kime disen hacı ondan giyen tacı
Kimi adamın yıldızı dik gider
Kimi adam yol dostu, kimi adam hal dostu
Kiminin devesi kiminin duası
Koca acısı, kıyamet fitili
Koca acısı, ilk uykuda, ölürken son solukta çıkar
Kum gibi kazanır, su gibi akıtır
Kurt dumanlı havayı sever
Kuştan korkan darı ekmez
Laf lafı açar, laf ta kıçı açar
Malı varsa kendine, çulu varsa eğine (eğin=omuz)
Nane kokusu, ana kokusu
Ottur yemeği pişiren, er dir avradı şişiren
Öküz öldü ortaklık ayrıldı
Ölüm hak meres helal
Ön teker nereye giderse, arka teker de oraya gider
Sakaldan alıp, bıyığa koyuyon (az iş görmek)
Sandığına olmaz sakındığına olur
Sandık içinde kumaş eskimez
Sıçandan doğan kendir keser
Sıkrağanin eli uzun kolu kısa olur ,
Sonradan görenle, gavurdan dönende hayır gelmez
Söyledikçe söz; eştikçe toprak ürer
Söz söyleyenin, yol yürüyenin
Su akar da, kum dibinde kalır
Şahit ölür de, senet ölmez
Uyku uykunun mayasıdır
Uykuyu mlsafir itmemeli, ölümün tavetcisi uykudur
Uzak yirin somunu büyük, arası koğuk olur
Vade yitmeyince daşın altına bastırsan ölmez
Yakasını bit yir, parasını it yir
Yalnızlık Allaha mahsustur
Yanazlık olmayınca, yarenlik olmaz
Yazın aşı kışa azık olur
Yazın harç alanın iki gözü açık, güzün harç alanın bir gözü kör, kışın harç alanın iki gözü kör imiş
Yazın yaba kışın aba
Yılanın başını küçükken ezmeli
Yidiğin ilki kız gerek o da yirde gerek
Yiğidim dağ olsun, bulunmayan yar olsun
Yilin, silin; ilin önüne giçilmez
Yiyin aşınızı, kılın beşinizi, Allahınıza şükredin nidersiniz ilin üçünü beşini