SİLSÜPÜROĞLU ZİYA BEY
1900'lerin ilk yıllarıdır. Cerit silsüpüroğlu Halil beyin oğlu Ziyabey, yiğit, mert bir delikanlıdır. Cerit beylerinin, Bala, Beynam köyü beyleri ile yakın dostluğu vardır. Bu dostluk hakkında şöyle bir olay anlatılır. Beynamlı Ahmet bey'in sürülerine kurtlar musallat olur. Çaresiz kalan Ahmet bey iyi bir kurt köpeği göndermesi için Silsüpüroğlu Halil Bey'e haber gönderir. Halil Bey, Yozgat, Akdağmadeni köylerinden sürü sahibi bir beyden getirttiği Kangal cinsi kurt köpeğini Ahmet Bey'e gönderir. Tek başına kurtlarla baş edemeyen köpek yaralanır. Ceritlerin gönderdiği kurt köpeği bu mu diye halk alay eder. Aldığı yarayı içine sindiremeyen köpek, bir müddet ortadan kaybolur. Doğduğu Akdağmadeni köyüne gider. Kardeşinim yanına alır gelir. Bölgedeki kurtları birlikte temizlerler.
Beynam beylerinden birisi bir kız kaçırır. Gelir, silsüpüroğlu Halil Bey'e sığınır. Kız, Kırşehir, Hamitköyündeki Halil Bey'in konağında altı ay kalır. Kızın akrabaları, barışmaya bir türlü yanaşmaz. Beynamlı Ahmet Bey, silsüpüroğlu Halil Bey'in oğlu Ziya Bey'den, kız tarafını ikna edip arayı bulmasını ister. Ziya Bey, Ahmet Bey ile Beynam'a iki tarafı barıştırmaya giderken, yolda Kuyrukçuoğlu dağında jandarmalarla karşılaşır. Jandarmaların dur ihtarına bunlar ateşle karşılık verir. Çıkan çatışmada Ahmet Bey kaçar, Ziya Bey vurularak öldürülür. Ziya Bey için yakılan ağıt :
Gerdanı püskürtme benli
Kucakladım ala kanlı
Öldürmüşler beyimizi
Taş yürekliş kara kinli
Kıymışlar ziya beyime
Haberi gelmiş köyüne
Bileydim tez çıkardım
Gavur guyrukçu dağına
Kana boyanmış bıyığı
Geçememiş şu höyüğü
Kurban olam aslan beyim
Yedi gardaşın böyüğü
Yasın tutar bacın fati
Şu düşmanlar ne de kötü
Yiğit beyim öldü diye
Ağlıyor küheylen atı
kaynak: gürbüz öztürk. Osmanlıca elyazma destandan alınmıştır.